(AA) – AA ekibi, İsrail-Lübnan sınırında yer alan İsrail vatandaşı Arapların yaşadığı ve bölgedeki çatışmalar nedeniyle tahliye edilen Arab el-Aramşe köyünü görüntüledi.
İsrail ordusunda silah altına alınan yedek askerler, köyün girişinde kurulan kontrol noktasında bekliyor. Arab el-Aramşe köyü halkından da orduda görev alanlar var.
Sınırın dağlık bölgesinde yer alan Aramşe köyü, yaklaşık 1400 kişilik nüfusuyla Lübnan sınırına sadece birkaç yüz metre uzaklıkta yer alıyor.
İsrail ordusuna ait balonla havalandırılmış kameralar sınırı izliyor. Bölgede insansız hava aracı, savaş uçağı ve obüs atışlarının sesleri duyuluyor, hedef alınan bazı noktalardan ise dumanların yükseldiği görülüyor.
Hizbullah saldırıları karşısında İsrail’in 2000 yılında tek taraflı çekildiği ve Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü’nün (UNIFIL) koruduğu “Mavi Hat” üzerindeki uzun beton duvar sınırı ayırıyor.
Aramşe beldesinin eteklerinde, duvarın hemen arkasında Lübnan’ın Züheyra köyü bulunuyor. Çatışmalar nedeniyle Lübnanlı siviller de orayı terk etmiş.
Züheyra köyündeki camide saldırılar nedeniyle oluşan hasarın izleri görülüyor.
Sınır noktasının yakınından geçen yol, olası bir saldırı nedeniyle sivil trafiğe kapatılmış.
Belde halkı, çatışmaların sona ermesini bekliyor
Belde Yerel Meclis Başkanı Sail Saad, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hemen karşılarındaki Züheyra köyüyle akrabalık ilişkileri bulunduğunu ancak bölgedeki tüm gelişmelerin ışığında uzun süredir iletişimlerinin kesildiğini söyledi.
Gazze Şeridi çevresindeki olayların ardından Lübnan sınırında çatışmaların patlak verdiğine işaret eden Saad, köy halkının 15 Ekim’de ücretsiz konaklamak üzere bölgedeki otellere tahliye edildiğini aktardı.
Saad, köyde yaşlılar, sağlık durumu müsaade etmeyenler ile hayvancılıkla uğraşan yaklaşık 300-400 kişinin kaldığını dile getirdi.
İsrail ordusunun bölgede konuşlanmasıyla bazılarının güven bazılarının da kaygı hissettiğini belirten Saad, “İnşallah savaş bir an önce sona erer. Derhal bir insani ara, ateşkes gelir. İnşallah siyasi bir anlaşma sağlanır, askeri bir anlaşma olmaz. Askeri anlaşma, savaş demek. Bir an önce ölüm, yıkım bu felaket sona ersin istiyoruz.” diye konuştu.
Saad, İsrail hükümetinin insanların tahliye edildiği otellerin ücretlerini ödememesi halindeyse halkın buraya dönmek zorunda kalacağını, belde halkının otelde yaşamayı finanse edemeyeceğini belirtti.
Bölge halklarının barış içinde yaşamasını ümit ettiğini dile getiren Saad, bölgedeki sınırların Avrupa sınırları gibi pasaport olmaksızın seyahat ve hareket özgürlüğünün olduğu noktalar haline gelmesini arzu ettiğini söyledi.
İsrail ordusunda silah altına alınan belde sakini Hamza Süveydan, bölgede kalan insanlara yardım etmek için orduya katıldığını belirtti.
İnsanların endişe içinde olduğunu ve gelecek kaygısı yaşadığını aktaran Süveydan, insanların bölgedeki saldırılardan korktuğunu ifade etti.
Tanklar evlerin camlarını patlattı
Sınır hattına yakın noktada tankların yürüdüğü yollarda izler görünüyor.
Bölge sakinleri, İsrail tanklarının sınırın öteki tarafına gerçekleştirdiği atışlardan kaynaklı basınç nedeniyle evlerinin camlarının patladığını belirtiyor.
Lübnan sınır hattındaki duvarın beton bloklarından birinin yıkıldığı dikkati çekiyor.
Bölge halkının aktardığına göre, söz konusu duvar, Lübnan tarafından atılan mühimmatlarla yaklaşık 2 ay önce yıkılmış.
İsrail askerlerinin, sınırın hareketlendiği ilk günlerde sivil halkın evlerine konuşlandığı ve sınırı izlediği ifade ediliyor.
Lübnan sınırında çatışmaların sıcak olduğu ekim ayında İsrail askerlerinin bölgede konuşlanan bir İsrail askeri birliğine ateş açtığını ve kendi askerlerini “dost ateşiyle” yaraladığını aktaran bölge sakinleri, cep telefonlarından “İsrail ordusuna ait tankların beldedeki evlerin arkasına saklandığı ve sınırda hareketlilik durumunda namlularını Lübnan’a çevirerek ateş açtığı” anlara ait görüntüleri paylaştı.
Bölgede bir İsrail askeri öldürülmüştü
Gazze Şeridi çevresinden 7 Ekim’de düzenlenen saldırının ardından İsrail ordusu buraya şiddetli saldırılar başlatmıştı.
İsrail-Lübnan sınırı da bu dönemde hemen çatışmalarla ısınmıştı.
Lübnan topraklarından Hizbullah’ın 11 Ekim’de düzenlediği tanksavar saldırısında bir İsrail askeri öldürülmüş, biri de yaralanmıştı.
İsrail, sınırdaki köyleri tahliye etmişti
İsrail, Lübnan sınırındaki çatışmaların şiddetlenmesi üzerine 15 Ekim’de sınırın 2 kilometre mesafesindeki köyleri tahliye etme kararı almış, 22 Ekim’de bu mesafeyi 4 kilometreye çıkarmıştı.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, çatışma bölgelerinden tahliye edilen İsraillilerin otellerde konaklatılmasının devlet bütçesine ayda yaklaşık 376 milyon dolara mâl olduğunu belirtmişti.
Sınır hattındaki çatışmalarda 24 Lübnanlı sivil ve 109 Hizbullah mensubu ile 5 İsrailli sivil ve 6 İsrail askeri öldü.
İsrail ordusunun Lübnan’ın güneyindeki bölgeleri hedef alması ve bölgedeki çatışmalar nedeniyle Lübnan’da da yaklaşık 65 bin sivil zorla yerinden edilmişti.