(AA) – Bursa’nın Nilüfer ilçesinde, turistik Gölyazı Mahallesi’ndeki Kız Adası’nın Helenistik dönemdeki kutsal alan profili, arkeolojik kazıyla gün ışığına çıkarılıyor.
Avrupa’nın en güzel kasabaları arasında gösterilen ve antik adı “Apollonia ad Rhyndacum” olan Gölyazı’nın kıyısından yaklaşık 500 metre uzaklıktaki adada, 2022 yılında başlatılan kazı, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni, Nilüfer Belediyesinin desteğiyle Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) başkanlığında yürütülüyor.
Her yaz sular altında kalan, sonbaharda suların çekilmesiyle ortaya çıkan adaya kayıklarla ulaşan arkeologlar, ot temizliği yapılmasının ardından arkeolojik çalışmalara başlıyor.
Etrafı Helenistik dönemde yapılmış “temenos” adlı kutsal duvarla çevrili, tapınak, sunak, stoa (sokak ya da agoranın yanında yer alan, üstü kapalı, sütunlu galeri) ve eksedraların (avlu, salon ya da meydana açılan yarım daire ya da dikdörtgen çıkıntılı niş benzeri mekan) bulunduğu yapı kompleksinin olduğu tahmin edilen adada, öncelikle tapınağın tam mimari planının belirlenebilmesi için çalışmalar devam ediyor.
“124 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un bölgeye geldiğini biliyoruz”
Kazı Başkanı BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Derya Şahin, AA muhabirine, adanın kış aylarından hazirana kadar su altında kaldığını belirterek bu nedenle eylül sonu, ekim başı itibarıyla çalışma imkanına sahip olduklarını söyledi.
Büyükşehir Belediyesinin desteğiyle ot temizliği yaptıklarını dile getiren Şahin, Kız Adası’nın “Apollon Kutsal Alanı” olarak tanımlandığını, gezginlerin bu bölgenin planı ile adada bulunması muhtemel mimariyle ilgili çalışmalar yaptığını anlattı.
Adanın kutsal alan profilini ortaya çıkarmaya çalıştıklarını bildiren Şahin, şöyle devam etti:
“Etrafı çok güzel, Helenistik dönemde yapılmış ‘temenos’ adını verdiğimiz kutsal duvarla çevrili bir ada. İçinde muhtemel bir tapınak, sunak, stoa ve eksedraların olduğu bir yapı kompleksi bekliyoruz. Şimdiye kadar adanın ortasında yaptığımız kazı çalışmalarında, tapınağa dair birtakım veriler elde ettik. Tapınağın Arkaik dönemde yapılıp 3 farklı dönemde genişletilerek kullanıldığını tespit ettik. En önemli tespitlerimizden biri de bölgenin tektonik hareketleriyle bağlantılı olması; sadece buraya özgü değil, Bursa’da birçok antik kentte karşılaşılan bir durum, 121 yılında bölgede büyük bir deprem yaşanıyor. Depremde özellikle kamu yapılarında ciddi tahribat meydana geliyor. Roma İmparatoru Hadrianus’un desteğiyle tekrar ayağa kaldırılıyor. Hatta 124 yılında Roma İmparatoru Hadrianus’un bölgeye geldiğini biliyoruz. Bugün sur duvarlarında çok önemli bir yazıt var. Bu yazıtta Hadrianus, ‘ktisis’ ve ‘soter’ olarak sıfatlandırılıyor. Yani ‘kurucu’ ve ‘kurtarıcı’ olarak tanımlanmış. Bu da kente yaptığı önemli katkılardan olsa gerek.”
Kutsal yazı ve kabartmalar
Şahin, tapınak olarak tanımladıkları yapının tam olarak mimarisini, planını ortaya çıkarmaya çalıştıklarını, girişinin neresi olabileceği, nerede sonlandığı gibi detayları araştırdıklarını dile getirdi.
Kız Adası’ndaki önemli buluntulara ilişkin Şahin, önceki yıllarda bir noktada çok miktarda ok uçları bulunduğunu, bunların “Tanrı Apollon” için ziyaretçiler tarafından sunulan hediyeler olduğunu tahmin ettiklerini belirtti.
Çalışmalarda geçen yıl Apollon tasvirli bir rölyef bulduklarını anlatan Şahin, şu bilgileri verdi:
“Apollon kitharodos, yani lir çalan Apollon tasviri. Bu rölyefin 90’lı yıllarda Akçapınar ismi verilen bir yerde benzerlerinin bulunduğunu ve müzeye götürüldüğünü biliyoruz. Tasvirin o eserlerle bağlantısı olduğunu tespit ettik. Muhtemel o eserlerin de adadan gittiğini düşünüyoruz. Çünkü figüratif özellikler tamamen birbiriyle örtüşüyordu. Burada özellikle Apollon’a sunulan kutsal yazıtların ve kabartmaların olduğunu tespit ettik. Diğer önemli tespitimiz, bu alandaki Apollon Tapınağı’nda bulunan kült heykelinin başlangıçta lir çalan Apollon, daha sonra 121 yılındaki depremin etkisiyle farklı bir kült heykeli olarak Apollon Sauroctonos yani kertenkeleyle oynayan Apollon kült heykeli olarak değiştirildiğini tespit ettik.”
“Muhtemelen burada rahipler, din insanları vardı”
Prof. Dr. Derya Şahin, tapınak olarak tanımladıkları mimari yapının 3 evreli (Arkaik, Helenistik ve Roma dönemleri) olduğunu çeşitli arkeolojik belgelerle ortaya koyduklarını ifade etti.
Yapının her dönemde yaklaşık 2 metre genişletilerek 12 metreye kadar uzatıldığını tespit ettiklerini bildiren Şahin, “Onun dışında geç dönem, Bizans dönemi ve Osmanlı dönemine ait de buluntulara sahibiz. Osmanlı döneminden çeşitli lüle parçaları, Bizans’a ait çeşitli seramik fragmanları, tespit ettiğimiz arkeolojik buluntular arasında yer alıyor.” dedi.
Şahin, “Muhtemelen burada rahipler, din insanları vardı. Aynı zamanda Apollon kutsal alanları, kehanet özelliğinin de olduğu alanlar. Yani insanlar buraya gelerek rahiplerden, kahinlerden gelecekleriyle ilgili küçük sırlar bekliyorlardı ve o sırları elde etmeye çalışıyorlardı. Bunun dışında insanların inançla, inanç turizmiyle bağlantılı sık sık adaya geldikleri, tanrıya sunular yaptıkları, kurbanlar kestiklerini söylemek mümkün.” ifadesini kullandı.
Kazı alanının ziyarete uygun hale getirilmesini planladıklarını aktaran Şahin, Gölyazı’ya gelen ziyaretçilerin kayıklarla Kız Adası’na gelip arkeolojik kalıntılarla ilgili bilgi sahibi olmasını sağlayacak bir proje hazırlığında olduklarını sözlerine ekledi.