Bahadır Gönül
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Cumhuriyet Halk Tiyatrosu: 2 Perde

Cumhuriyet Halk Tiyatrosu: 2 Perde

featured

Türkiye 3 Kasım 2002 yılından bu yana yaklaşık 23 yıldır AK Parti iktidarıyla yönetiliyor. Halkın
iktidar görevini Ak Parti’ye verdiği bu süreçte ana muhalefet partisi görevine layık görülen ise
Cumhuriyet Halk Partisi oldu.
CHP’nin muhalefet etmeyi ne kadar başardığı ise her zaman tartışma konusu. Şu sıralar CHP
bırakın muhalefet etmeyi kendi içindeki satranç oyunları ve entrikalarla adeta bir tiyatro
oyunu sergiliyor.

İlk perdemiz Şaibeli Kurultay İddiaları:

Kemal Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlık görevini yürüttüğü 2010-2023 yılları arasında yapılan
tüm genel seçimleri kaybeden muhalefet partisinin bu dönemdeki tek başarısı yerel
seçimlerde esasen sağ ideolojiden gelen iki aday Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’yla
Ankara ve İstanbul Büyükşehir belediyelerini kazanmak oldu. Bu iki belediye başkanı muhalif
kesimde popülerliğini zamanla arttırarak sadece belediye başkanı olarak değil
Cumhurbaşkanlığı konumuna da aday olarak görüldü ve görülüyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu’nun
Türk siyasetine kazandırdığı iki isim olan Yavaş ve İmamoğlu çok farklı profillere sahip iki
siyasi şahsiyet. Bu noktada İmamoğlu’na ayrı bir parantez açmak gerekiyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun Beylikdüzü gibi uzak bir ilçede tanınmamış bir figürken kendisini tüm
Türkiye’ye tanıttığı Ekrem İmamoğlu vefa göstermek yerine 2023 yılının Kasım ayında yapılan
CHP kurultayında Kemal Kılıçdaroğlu’nu genel başkanlık koltuğundan etti. Özgür Özel ile
birlikte hareket ederek delegelerin çoğunluğu üzerinde çeşitli yollarla hakimiyet kuran Ekrem
İmamoğlu ve ekibi cumhurbaşkanlığı adaylığı karşılığında Özgür Özel’i genel başkanlık
koltuğuna oturttu ve Kılıçdaroğlu’nu sırtından vurdu. Bu kurultayda neler döndüğüyle ilgili
basına yansıyan haberler ve bizatihi kendi partililerinin itirazları bu konunun daha çok
tartışılacağını gösteriyor. Öyle ki kurultay iptal bile edilebilir. Fakat muhalefet partisi şaibeli
kurultay iddialarını her ne hikmetse iktidar partisinden biliyor. Oysa ki;
•CHP’nin kurultay rezaletini açığa çıkaran CHP’li.
•CHP’de kimlerin kimlere para verdiğini söyleyen CHP’li.
•CHP’de bu rezaleti mahkemeye taşıyan CHP’li.
•CHP’de tanıklık ettiği olayları gidip savcıya anlatan CHP’li.
•CHP kurultay sonuçlarının iptali için dava açan eski Hatay Belediye Başkanı Lütfü Savaş
CHP’li.

•Televizyonlarda şaibeden bahseden bizzat Kemal Kılıçdaroğlu CHP’li.
•Sosyal medyada şaibe iddialarını ayyuka çıkaran Hamza Çebi CHP’li.
Ama Özgür Özel’e göre, CHP’ye şaibe bulaştıran Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Ne kadar komik değil mi?

Gelelim Cumhuriyet Halk Tiyatrosu’nda ikinci perdeye: Önseçim oyunu…

Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu günden beri kafasına tek bir
şeyi koydu. Cumhurbaşkanı olmak…

Bunun için ekipler kurdu ve sosyal medya başta olmak üzere tanıtım ve reklam faaliyetlerine
belediyenin kasasından yüzlerce milyon para harcadı ve hala harcıyor. 6 yıllık belediye
başkanlığı süresince hiçbir icraatı olmayan İmamoğlu belediyenin sıradan faaliyetlerini
abartıp küçük bir park açmayı, kavşak açmayı dahi sosyal medyada büyük icraatlar yapılıyor
gibi lanse ettiriyor ve bu şekilde reklam yapmaya de devam ediyor. İBB’nin 13 Milyar dolarlık
bakanlıkları bile aşan dev bütçesiyle yaptığı en büyük icraat ise maliyeti 1 milyon dolar
etmeyen 17 adet Kent Lokantası. Aradaki uçurum işte bu kadar büyük. Konumuza dönelim.
Belediyede hal böyleyken İmamoğlu Cumhurbaşkanlığı adaylığı için kendisine bu yolda engel
olabilecek herkesi yok etmek için elinden geleni de gözünü kırpmadan yapıyor. İlk engel
Kemal Kılıçdaroğlu gibi partiye yıllarını vermiş bir genel başkanı kendisini aday yapmayacağını
bildiği için koltuğundan indirmekti. Başardı.

İkinci hedef ise Mansur Yavaş. Halkın gözünde kendisinden daha itibarlı ve güçlü bir
pozisyonda olan ve yapılan anketlerin çoğunda muhalif kesimin Cumhurbaşkanı adayı olarak
İmamoğlu’ndan daha fazla görmek istediği kişi. Mansur Yavaş yapısı gereği devlet
adamlığından ödün vermeyen İmamoğlu’nun aksine hırstan ve ihtirastan uzak sakin yapıda
bir şahsiyet. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da asla vefasızlık yapmadı. İsteseydi altılı
masa görüşmelerinde başta İyi Parti ve diğer muhalif partilerin ısrarını kabul eder ve
Kılıçdaroğlu’nu karşısına alarak Cumhurbaşkanı adayı olurdu. Kazanma ihtimali de yüksekti.
Olmadı.

Ekrem İmamoğlu ise kapalı kapılar ardında yürüttüğü pazarlıklarla partiyi ele geçirdi.
Beylikdüzü belediye başkanıyken beraber çalıştığı adamlarını partide üst görevlere getirdi.
CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı yaptığı Cem Aydın Beylikdüzü’ndeki ekibinden. Eski
Beylikdüzü Gençlik Kolları Başkanı. Yine aynı şekilde milletvekili olan ve CHP Yüksek Disiplin
Kurulu Başkanlığı görevine getirdiği Turan Taşkın Özer ise eski Beylikdüzü CHP ilçe Başkanı.

Bunlar sadece ikisi… Gerisini siz düşünün. Genel başkanlık koltuğuna oturttuğu Özgür Özel’i
ise istediği yönde kullanabilecek güce sahip. Öyle de yapıyor. Henüz genel seçimlere uzun
zaman varken kendisine açılan davalar nedeniyle aday olamama ihtimaline karşı önlem
alarak adaylık yolunda en büyük rakibi Mansur Yavaş’ı da saf dışı bırakacağı bir yöntem
buldu. Partideki delegelerin çoğunu ele geçirmişken bundan daha iyi bir yöntem olamazdı.
Parti içi ön seçim…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Çerezler