(AA) – Anadolu Ajansının (AA) Cumhuriyet’in 100. yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı dosya haberler kapsamında bu haberde, 2015 Nobel Kimya ödülü sahibi Türk bilim insanı Aziz Sancar, ABD’in Kuzey Carolina Üniversitesinde bulunan laboratuvarında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Sancar, büyük Anadolu seferberliği ile kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin, dünya ile rekabet edecek bir seviyeye ulaşmak için ikinci yüzyılında Türk dünyasıyla gücünü birleştirerek bilim alanında yeni bir seferberlik başlatması gerektiğini söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin geçen asırda büyük adımlar attığına dikkati çeken Sancar, geleceğin dünyasında güçlü bir aktör olmanın yolunun bilimden geçtiğinin altını çizdi.
Sancar, “(Türkiye Cumhuriyeti) Hem eğitim alanında hem de bilim alanında önemli gelişmeler kaydetmiştir. Fakat bu yeterli değil. Özellikle bilim alanında Batı ülkeleri seviyesinde değiliz, bunu düzeltmemiz lazım. Batı ülkeleri ve Çin ile yarışmamız lazım ve bunu yapacak kapasitemiz var.” dedi.
“Yeni yüzyılda, yeni fırsatlar”
Bağımsız Türk devletlerinin, ikinci yüzyılında Türkiye Cumhuriyeti için doğal işbirliği fırsatları sunduğuna inandığını dile getiren Sancar, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin birinci yüzyılında Türkiye’den bahsediyorduk. Ama ikinci yüzyılında bir Türk dünyası var. Sovyetlerin dağılmasından sonra Türk devletleri istiklallerini kazandı ve bize çok yakınlar. Bizim önderliğimizi istiyorlar. Onlarda hem insan potansiyeli var hem doğal kaynaklar var. Onlarla Türk dünyası olarak çalışırsak, eksiklerimizi tamamlayabiliriz.”
Ukrayna-Rusya Savaşı’na ilişkin Sancar, “Ukrayna savaşından önce Orta Asya Türk devletleri ve Azerbaycan’ın, ‘Şunu veya bunu yaparsam Rusya bana ne yapar?’ diye bir düşünceleri, korkuları vardı. Ama Ukrayna savaşı gösterdi ki Rusya, herkese istediğini dikte edemez. O bakımdan Türk devletleri bunu anladılar. Hem sosyal hem de bilimsel konularda beraber çalışmamız ve birbirimizi tamamlamamız lazım.” değerlendirmesinde bulundu.
Türk dünyasının birlikte çalışmasının önemine işaret eden Sancar, “Bir Türk devleti şu veya bu alanda kuvvetlidir, başka bir ülke başka bir alanda kuvvetlidir. Bir ülkenin bu konularda doğal kaynakları vardır, başka bir ülkenin başka doğal kaynakları. Türk dünyası olarak bir bütün halinde çalışırsak büyük bir güç oluruz. Bunun politik bir birleşme olmasına gerek yok. Türkiye’nin ikinci yüzyılı, Türk dünyasının ikinci yüzyılı olacak.” görüşünü paylaştı.
Bilim seferberliğinde Çin örneği
Çin’in 1970’te bilimde Türkiye’den daha ileri olmadığını savunan Sancar, şunları aktardı:
“1990’larda Çin büyük bir hamle yaptı. Şimdi Çin, bilimde ABD’yi geçmiş durumda. Çin şimdi bilimde dünyanın bir numaralı ülkesi. Bunu Nature dergisi (haftalık bilim dergisi) yazıyor. Benim sözüm değil. Bunun birçok nedeni var ama bunun önemli bir sebebi de şu: Çinliler Mao’dan sonra dünyaya açıldılar ve dış ülkelere, özellikle de Amerika’ya çok öğrenci gönderdiler. Bu öğrenciler burada çok güzel yetiştiler. Öyle ki Amerika’nın kimya olimpiyat takımının çoğu Çinli çocuklardı.”
Kendisinin Nobel ödülünü aldığı yıl Çin’in de ilk Nobel bilim ödülünü aldığını hatırlatan Sancar, “Çinli o ödülü kendi ülkesinde yaptığı deneyle kazandı, ben ABD’de yaptığım deneyle kazandım.” dedi.
Çin yönetiminin başarısının sırrının, yurt dışında yetişen bilim insanlarına kendi ülkelerinde aynı koşullarda çalışmalarını sürdürebilme imkanı tanıması olduğuna inandığını ifade eden Sancar, “Çin, ABD ve Avrupa’da eğitim gören öğrencilerini dönüp kendi ülkelerinde bilimsel çalışmalarını sürdürebilmeleri için gerekli yatırımları yaptı ve cazip koşulları sağlayabildi. Bu da ülkede ABD’den çok daha fazla bilim insanı yetişmesine zemin hazırladı.” ifadelerini kullandı.
Sancar’ın başlamadan biten Dicle Üniversitesi hayali
ABD’de doktorasını tamamlamak üzereyken dönüp ülkesine hizmet etmenin hayalini kuran ancak başka bir yol izlemek zorunda kalan Sancar, şunları anlattı:
“Doğup büyüdüğüm yere, Mardin’e en yakın üniversite, Diyarbakır’daki Dicle Üniversitesiydi. Askerliği orada yaptım ve o sırada Dicle Üniversitesinin Biyokimya Başkanı ile konuştum ‘Hocam, doktoramı bitirmek üzereyim. Doktoramı bitirdikten sonra Diyarbakır Üniversitesine gelmeyi düşünüyorum. Ne gibi işler yapmamı düşünüyorsunuz?’ diye sordum. O da ‘Hocam, biz idrar tahlilleri yapıyoruz. Siz gelirseniz birkaç tane karaciğer tahlili yaparsanız faydası olur.’ dedi. Ben burada dünyanın en ileri bilimini yapıyorum, onu bırakıp Dicle Üniversitesinde karaciğer tahlili yapmak istemedim tabii. Onu zaten bir teknisyen yapar. Doktora almış bir insana, önemli keşifler yapmış bir insana gerek yok bunun için.”
Dünyanın farklı ülkelerinden bilim insanı adayları ile çalışan Sancar, Türk öğrencileri ile bağının çok daha güçlü olduğunu ifade etti.
“Çocuklarımızı Amerika’ya gönderiyoruz, Avrupa’ya gönderiyoruz. Güzel eğitim veriyoruz. Burada harika çocuklarımız var. Çok başarılı insanlarımız var. Amerika’da benim tanıdığım, Berkeley’de, Stanford’da, Harvard’da, MIT’de bütün en iyi üniversitelerde çok iyi hocalarımız var, araştırmacılarımız var.” diyen Sancar, bu kimselerin Türkiye’ye döndükten sonra en iyi şekilde değerlendirilmeleri için büyük yatırımların gerektiğine işaret etti.
Kardeş Türk devletleriyle de bu alanda ortak projeler geliştirilebileceğini hatırlatan Sancar, TÜBİTAK ve Türkiye Bilimler Akademisinin (TÜBA) Özbek öğrencilere Aziz Sancar Türkiye bursu verdiğini ve bu gibi örneklerin çoğaltılabileceğinin altını çizdi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında Atatürk vurgusu
Kuzey Carolina Üniversitesindeki çalışma odasının duvarları, Türk bayrağı ve Atatürk fotoğrafları ile dolu olan Sancar, şunları söyledi:
“Tabii konuştuk, konuşmamda bir tek Atatürk lafı geçmedi. Çünkü Atatürk bunların hepsinin içindedir. Bütün bu söylediklerim Atatürk ve Atatürk’ün arkadaşlarından kaynaklanıyor. Bütün Türkiye’nin etrafına bakın. Hiçbiri Türkiye seviyesinde değiller. Allah bilir ne zaman Türkiye seviyesine gelirler. Bunların hepsinin temelinde Atatürk’ün olduğuna inandığımı herkesin bilmesini isterim. O bakımdan Atatürk’ün resmi ofisimde, Türk bayrağı var, Atatürk’ün resmi var.”
Aziz Sancar kimdir?
Mardin’in Savur ilçesinde 1946’da dünyaya gelen Sancar, 1977’de Dallas’taki Texas Üniversitesinde doktorasını tamamladı. 2015’te Nobel Kimya Ödülü’ne layık görülen Sancar, halihazırda Kuzey Carolina Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyokimya ve Biyofizik Bölümünde ders veriyor.