(AA) – Hidroelektrik Sanayicileri Derneği (HESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Elvan Tuğsuz Güven, 6 Şubat depremleri nedeniyle kamu ve özel sektörün enerji altyapısına ilişkin hasar giderme çalışmalarını devam ettirdiğini belirterek, “Deprem bölgesinde enerji sektöründe, 123 milyon doları kamuya ve 472,5 milyon doları da özel sektöre ait olmak üzere toplam 595,5 milyon hasar oluştuğu tahmin ediliyor.” dedi.
Güven, AA muhabirine, “asrın felaketi” olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrasında enerji sektörünün yeniden inşa maliyetinin tespit edilen hasar maliyetinden daha yüksek seviyede olmasının beklendiğini söyledi.
Deprem bölgesinde yer alan 100’den fazla barajdan bir kısmında hasar, bazılarında da kısmi çatlaklar tespit edildiğini vurgulayan Güven, “8 barajda az hasar tespit edildi ancak su sızıntısı gözlenmedi. Çatlak oluşan barajlar oldu ancak yine su sızıntısı gözlenmedi. Bazı barajlarda gövdede oluşan yıpranmalar nedeniyle tedbir amaçlı barajdaki su boşaltılarak minimum su seviyesine indirildi.” ifadelerini kullandı.
Halihazırda göletlerde bir risk bulunmadığını ifade eden Güven, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Sızmış olabilecek suyun miktarı ile ilgili gözlem ve ölçümler yapılması amacıyla teknik kontroller ve çalışmalar yapıldı. Geçen yıl şubatta Türkiye’de yaşanan depremler nedeniyle kamu ve özel sektörün enerji altyapısına ilişkin hasar giderme çalışmalarını devam ettiriyor. Enerji altyapısının gelecekteki afet risklerine dayanıklı, enerji verimliliği ile iklim değişikliğine uyum gibi unsurları içeren yeni bir anlayışla uygulanması önemli.”
“Deprem öncesinde bölge üretimde odak merkeziydi”
Güven, depremden etkilenen 11 ilin 2022 sonu itibarıyla toplam elektrik enerjisi kurulu gücünün 24 bin 476 megavat olduğunu ve Türkiye’nin toplam kurulu gücünün yüzde 23,6’sını oluşturduğunu bildirdi.
Deprem bölgesinde bulunan 11 ildeki elektrik iletim hattı uzunluğunun 10 bin 646 kilometre olduğunu belirten Güven, şöyle devam etti:
“Bu hat Türkiye’deki toplam iletim hattı uzunluğunun yüzde 14,5’ini oluşturuyor. Türkiye’deki toplam trafo kapasitesinin yüzde 10,8’i deprem bölgesinde bulunuyor. Türkiye’de kurulu gücün yüzde 50’si HES’lerden geliyor. Deprem öncesinde bölge, sanayi üretiminde bir odak merkezi olduğundan büyük tesisler önemli bir enerji talebine sahip. Bölge Fırat havzasına yakın olduğu için aynı zamanda önemli bir elektrik üretim kapasitesi de mevcut. Afet bölgesindeki 11 ilde toplam kurulu gücü 12 bin 339 megavat olan 142 HES bulunuyor. Türkiye genelindeki baraj sayısının yüzde 19’u ve hidrolik kurulu gücün yüzde 39’u afet bölgesinde yer alıyor. Bölgedeki HES’lerden yılda yaklaşık 26 milyar kilovatsaat elektrik üretilmekte olup bu değer Türkiye hidroelektrik üretiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor.”
“Barajlar 9 büyüklüğündeki depreme göre yapıldı”
Güven, deprem sonrası yapılan ön çalışmalar neticesinde afet bölgesi ilan edilen 11 ilde TEİAŞ’a ait elektrik iletim tesislerinde toplam 38 milyon dolar, özel sektöre ait elektrik dağıtım tesislerinde ise toplam 416,7 milyon dolarlık hasarın tahmin edildiğini söyledi.
TEİAŞ’a ait elektrik iletim tesislerinde meydana gelen hasarlara hızlıca müdahale edildiğini anlatan Güven, şunları kaydetti:
“Geçen yıl şubatta Türkiye’de yaşanan depremler nedeniyle kamu ve özel sektörün enerji altyapısına ilişkin hasar giderme çalışmalarını devam ettirdi. Deprem bölgesinde enerji sektöründe, 123 milyon dolar kamuya ve 472,5 milyon dolar da özel sektöre ait olmak üzere toplam 595,5 milyon hasar oluştuğu tahmin ediliyor. Depremin üçüncü gününde enerji iletimindeki sorunlar büyük oranda çözülmüştü. Yaşanan afet neticesinde DSİ’ye ait hidroelektrik santral ve barajlarında ciddi sorun olmadığı biliniyor. HES’lerin, tasarımından yapımına ve işletme sürecine kadar tüm aşamalarda baraj güvenliğinin sağlanması kritik öneme sahip olup afet bölgesindeki depolamalı barajlarda saha gözlemleri ivedilikle yapıldı. Zaten bu baraj ve nehir tipi santrallerin fizibilite ve inşaat standartları 9 büyüklüğünde depremlere göre yapılmıştı.”
Güven, potansiyel afet bölgelerinde gelecekte kurulması muhtemel elektrik üretim santrallerinin değerlendirilmesi sırasında bu santrallerin afetlerden etkilenme olasılıklarının ve fay hatlarına olan uzaklıklarının dikkate alınması gerektiğini vurguladı.