(AA) – Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki, Gazze’deki insani durumun aciliyetini vurgulayarak Avrupa Birliği’nden (AB) derhal ateşkes çağrısında bulunmasını ve iki devletli çözüme karşı olduğunu açıklayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya yaptırım uygulamasını istedi.
Maliki, AB dışişleri bakanlarının Orta Doğu’da “iki devletli çözümü” ele alacakları toplantının girişinde basına yaptığı açıklamada, saldırıların sürdüğü Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria’daki durumun her geçen gün kötüleştiğini belirterek, AB dışişleri bakanlarını “acil ateşkes” çağrısında bulunmaya davet etti.
Bölgede sağlık sisteminin çöktüğüne işaret eden Maliki, “Geçen 3 buçuk ay içinde öldürülen, yaralanan ya da enkaz altında kalan Filistinlilerin sayısı yüzlerle, hatta binlerle ifade ediliyor. Durum kontrolden çıkmaya başladı. Sağlık sistemi çökmüş durumda. On binlerce yaralı Filistinlinin Gazze Şeridi’nde tedavi edilmesinin hiçbir yolu yok, hatta tedavi için Gazze’den ayrılmaları bile mümkün değil.” dedi.
Maliki, İsrail’in saldırılarına karşı uluslararası müdahaleye acilen ihtiyaç olduğunu dile getirerek “derhal, tereddütsüz ve toplu şekilde” ateşkes çağrısında bulunulması gerektiğini söyledi.
“Tereddüt ettiğimiz her gün masum insanlar öldürülüyor”
Aralarında çocuk, kadın ve yaşlıların da bulunduğu sivillerin her gün hayatını kaybettiği göz önünde bulundurulduğunda ateşkes konusunda herhangi tereddüt yaşanmasının “kabul edilemez” olduğunu vurgulayan Maliki, “Tereddüt ettiğimiz her gün masum insanlar, çocuklar, kadınlar ve yaşlılar öldürülüyor. Bu kabul ve tahammül edilemez bir durum. Filistinlilerin hayatı gerçekten de önemlidir ve Filistinli çocukların hayatının dünyanın herhangi bir yerindeki çocukların hayatından daha az önemsenmesini kabul edemeyiz.” ifadelerini kulandı.
Maliki, AB’nin “iki devletli çözümü” reddeden Netanyahu’ya yaptırım uygulamasını beklediğini kaydederek, “Sizden (AB) Netanyahu ve Orta Doğu’da çözüm ve barış şansını yok eden taraflara karşı yaptırımlar uygulamayı düşünmeye başlamanızı bekliyorum. Bence şu anda AB’nin kolektif sorumluluğu, liderlik ve cesaret göstermeleri ve doğru pozisyonu almaya hazır olmaları gereken bu kritik noktada yatıyor. Aksi takdirde, (AB’deki) çifte standart konusunda uzun zamandır söylediklerimiz böyle bir durumda açıkça ortaya çıkacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.