(AA) – Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının İsrail’in “Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme” gerekçesiyle düzenlediği “Aksa Tufanı” saldırılarının ardından, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik, hava, kara ve denizden bombardımanı sürüyor.
Filistinlilere yönelik yıllardır devam eden ihlallerinin yanı sıra abluka altındaki Gazze’yi hedef alan yoğun bombardımanın başladığı 7 Ekim sonrası eş zamanlı olarak işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de gerilim yükseldi.
Gazze’deki “katliamın” yanı sıra işgal altındaki bölgede de 263 kişi öldürüldü
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına başladığı günden bu yana iki ay geçti. Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim’den beri abluka altındaki bölgede, İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 7 bin 112’si çocuk ve 4 bin 885’i kadın olmak üzere 16 bin 248’e yükseldi.
Gazze’deki saldırıların yanı sıra işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te de tansiyon düşmüyor.
İş makineleri ve dozerler eşliğinde çok sayıda askeri araçla Batı Şeria’daki şehir, kasaba ve evlere baskın yapan İsrail güçleri ile buna engel olmak isteyen Filistinliler arasında sık sık şiddetli çatışmalar yaşanıyor.
Gerilimin arttığı Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te 7 Ekim’den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimciler tarafından öldürülen Filistinlilerin sayısı 263’e çıktı, yaralı sayısı 3 bin 200’ü geçti.
Son can kayıplarıyla Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te bu yıl içinde öldürülen Filistinlilerin sayısı ise 471 oldu.
İşgal altındaki bölgedeki baskınlar
İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’daki baskınları, son dönemde bölgenin kuzeyindeki Cenin, Nur Şems, Tulkerem, Balata, Asker mülteci kampları ile doğuda yer alan Akabe Cebr ve güneydeki El-Arub ve Ed-Dehişe mülteci kamplarında yoğunlaştı.
Filistin Sağlık Bakanı Mey Keyle, 5 Aralık’ta düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in, Batı Şeria’da hastane, sağlık merkezi, ambulans ve acil durum ekiplerine yönelik ihlallerinin arttığını, hastaneleri hedef aldığını ya da etrafını kuşatarak yaralıları gözaltına aldığını belirtti.
İsrail güçleri özellikle Cenin ve Nur Şems mülteci kamplarına düzenlediği onlarca baskında, bölgedeki evler, dükkanlar ve altyapıda büyük tahribata yol açtı. İsrail’e ait iş makinaları ve dozerleri girdikleri yerlerde ana yolları kazarak altyapıya büyük zarar verirken, elektrik, su ve iletişim hatlarını da tahrip ediyor.
Yahudi yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik 610 ihlali tespit edildi
Batı Şeria ve Kudüs’te baskınlarını sürdüren İsrail, ayrıca bölgedeki işgalci Yahudi yerleşimcileri de silahlandırıyor.
Bunun sonucunda işgalci Yahudilerin bölgedeki Filistinlilere yönelik şiddeti artıyor. Çok sayıda Filistinli bu nedenle zorla yerinden ediliyor.
Filistin Kurtuluş Örgütüne (FKÖ) bağlı Ayrım Duvarı (Utanç Duvarı) ve Yahudi Yerleşim Birimleriyle Mücadele Konseyine göre, 7 Ekim’den bu yana yerleşimcilerin Batı Şeria ve Kudüs’te Filistinlilere yönelik 610 ihlali tespit edildi.
Filistinlilere ait evlere, mülklerine ve tarım arazilerine saldırı düzenleyen yerleşimciler, Filistinlileri darp edip araçlarına ve mülklerine zarar veriyor.
Son dönemde Batı Şeria’da, 388’i çocuk, 1014 kişiden oluşan 143 Filistinli ailenin, “yerleşimci şiddeti” nedeniyle göç etmek zorunda kaldığı tahmin ediliyor.
İşgal altındaki bölgede 3 bin 580 Filistinli gözaltına alındı
İsrail güçlerinin Gazze’ye saldırılara başladığı 7 Ekim’den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te Filistinlilere yönelik gözaltılar da arttı.
Filistin Esirler Cemiyetine göre, İsrail ordusu 7 Ekim’den bu yana bölgede 3 bin 580 Filistinliyi gözaltına aldı.
İsrail hapishanelerinde şu an 166’sı çocuk, 33’ü kadın, toplam 7 bin 800 Filistinli esir bulunuyor. Bunların 2 bin 873’ü ise idari tutuklu.
“İdari tutukluluk” uygulaması, İsrail’in, işgal ettiği topraklardaki Filistinlileri, hiçbir suçlama yöneltmeksizin alıkoyması anlamına geliyor. Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor.
Bu süreden sonra askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamalardan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.
İsrail’in Gazze’ye saldırılara başladığı 7 Ekim öncesinde ise İsrail hapishanelerinde 180’i çocuk, 37’si kadın ve 1319’u “idari tutuklu” olmak üzere 5 bin 250 Filistinli bulunuyordu.
Bu veriler, 7 Ekim öncesine göre İsrail hapishanelerindeki Filistinli esirlerin sayısının yaklaşık yüzde 50 arttığını gösteriyor.
Batı Şeria’da kentleri ayıran bariyerler ve artan kontrol noktaları
Öte yandan İsrail ordusu, Batı Şeria’daki kentlerin girişlerine toprak, beton ve demir bariyerler kurarak, şehirler arasındaki bağlantıları da kesiyor.
Batı Şeria’da çok sayıda kontrol noktası oluşturan ve bazı girişleri toprakla kapatan İsrail askerleri, bölgelere giriş çıkışları engelliyor.
Ana yolların kapatılması nedeniyle Filistinliler, dolambaçlı ve asfaltsız yollardan geçerek iş yerlerine ulaşmak için uzun saatler harcıyor.
