(AA) – İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsünden Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga Görüm, Abdüssamet Yılmaz, Furkan Karabacak, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Lütfi Süzen ve Hollanda Twente Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Tanyaş tarafından oluşturulan “Heyelan Değerlendirme Takımı (SLATE)”, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından heyelanların tespit edilmesi için çalışmalara başladı.
Bilim insanları, bu kapsamda depremlerin etkilediği 11 ilde yaklaşık 1 ay süren saha incelemelerinde bulundu.
Yapılan çalışma sonucunda, Kahramanmaraş merkezli depremlerin tetiklediği 2 bin 826 heyelanın yaşandığı, 92 kişinin hayatını kaybettiği belirlendi.
Aynı araştırmada, Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde Karanlıkdere’ye bağlı İncirlik sokağının, depremlerin ardından oluşan heyelan nedeniyle 482 metre kaydığı, Narlı köyünün ise ikiye ayrıldığı tespit edildi.
Adıyaman’ın Çelikhan ilçesindeki Mutlu köyünde tamamen tahrip olan 32 evin 9’unun heyelan nedeniyle yıkıldığı, Çelikhan’da depremden dolayı hidroelektrik santralinin (HES) zarar gördüğü belirlendi. Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bulunan İdilli Deresi ile Değirmencik köyünde heyelan nedeniyle oluşan set gölünün su tutmaya başladığının tespiti yapıldı.
Araştırmayla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Görüm, 6 Şubat’taki depremlerin ardından 5 kişilik ekiple hemen saha çalışmalarına başlamak için bölgeye gittiklerini söyledi.
Deprem bölgesine gitmeden Harita Genel Müdürlüğünün servise açtığı görüntülerden heyelanlı alanları belirlediklerini dile getiren Görüm, “Bölgeye gittiğimizde tablonun çok daha vahim olduğunu, çok büyük ana kaya heyelanlarının gerçekleştiğini gördük. Depremlerle tetiklenen toplam heyelan sayısının, bugüne kadar haritaladıkları heyelan sayısının en az 4 katından fazla olduğunu belirledik.” diye konuştu.
Doç. Dr. Görüm, heyelanların Malatya’nın Doğanşehir ilçesinde birçok yapıyı yıktığını anlattı.
Doğanşehir’deki İncirlik ve Kilise Sokak’ta, gözlemledikleri en büyük heyelanların yaşandığını kaydeden Görüm, şöyle devam etti:
“Buradakiler ilk depremle tetiklenmiş heyelanlar ve 16 ev ile 1 okul burada heyelandan etkilenmiş, kimse hayatını yitirmemiş. Heyelan, depremin 40. saniyesinden sonra başlamış ve insanlar evlerinden çıkabilmiş ancak bu köy 482 metre yer değiştirmiş, tamamen oturulamaz halde. Depremin ardından Gaziantep’in İslahiye ilçesinde bulunan İdilli Deresi ile Değirmencik Köyü’nde heyelan nedeniyle set gölü oluştu. Daha sonra gölün seviyesinin taşmasıyla birlikte birden patlarsa ikinci bir sele neden olabilecek potansiyelleri var. AFAD ve Devlet Su İşleri bir gece yağış sonrası burayı boşaltı. Ayrıca depremler tarımsal alanlara da büyük zarar verdi. Bizim çalışmalarımızda yersel doğrulamasını yaptığımız toplam 2 bin 826 heyelan tespit ettik. Bu heyelanlarda oluşan ölü sayısı 92 civarında.”
– “Kaya düşmeleri artçılarla devam etti”
Heyelanların deprem bölgesinde birçok alanı etkilediğini vurgulayan Görüm, “Depremin ardından yaşanan heyelanlar, Türkiye’de depremin tetiklediği heyelanların tarihçesinde bizim gözlemlediğimiz ve rapor edilen en büyük heyelanlar. Ağırlıklı olarak heyelanlar, Malatya ve Adıyaman bölgesinin dağlık kesimleri ile Hatay Samandağ’daki bazı alanlarda yoğun şekilde gözlemleniyor. Ayrıca ana kaya heyelanları Adıyaman’ın Çelikhan, Sincik, Malatya’nın Doğanşehir dağlık bölgelerinde etkili oldu. Ana kaya düşmeleri artçılarla birlikte devam etti.” ifadelerini kullandı.
Doç. Dr. Görüm, depremlerin ardından yeni yerleşim yerlerinin seçimi ve planlanmasında heyelanların da göz önüne alınması gerektiğinin önemli olduğunu sözlerine ekledi.