(AA) – Anadol, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen WEF sırasında, AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
WEF’in isminde “ekonomik” olsa da Forumda dünyanın geleceğine yönelik derin konuların da konuşulduğuna işaret eden Anadol, geçen yıl da Davos’ta ses getiren bir projeyle yer aldıklarını anımsattı.
Anadol, ekip olarak yaklaşık 10 yıldır yapay zeka müzesi projesinin hayalini kurduklarını belirterek, “‘Dataland’ isimli bu müzenin detaylarını Davos’ta dünya liderlerine sunma şansı ettik.” dedi.
Yaklaşık 16 yıl önce verinin pigment, resim ve heykel olmasıyla ilgili de bir hayalinin olduğunu anlatan Anadol, bu hayalinin de peşinde koştuğunu ve 8 sene önce dünyada ilk kez yapay zeka resimleri ve heykelleri konusunda ekip olarak öncü işler ürettiklerini ifade etti.
Anadol, bu kapsamda birçok müzeyle de çalıştıklarına değinerek, bunun çok yeni ve uzun geleceğe sahip bir alan olduğunu fark ettiğini dile getirdi.
Dünyanın en önemli sanat müzelerinden New York Modern Sanat Müzesi’ndeki (MoMA) sergisine işaret eden Anadol, “Resmi olarak MoMA koleksiyonunda ilk defa bir yapay zeka eseri yer aldı.” dedi.
“Doğayı temel alan bir yapay zeka hayal ettik”
Anadol, “Bu alanın öncüsü olarak bir müze yaratırsak ne olur?” diye düşündüklerini belirterek, şunları kaydetti:
“Burada dünya liderleriyle bunu paylaştık. İlk defa Los Angeles’ta daha sonra dünyanın birçok farklı yerinde, inşallah İstanbul’da da açılacak bir müze. Bu müzenin ilk projesini de çok önemli bir konu olan doğaya adadık. Şu anda yapay zeka alanındaki çalışmalar, ChatGPT ve Bard gibi kompleks yapay zeka modelleri daha çok insana ve mantığa odaklı. Fakat bana ilham veren, en önemli ve korumamız gereken en değer şeylerden biri olan doğayı direkt öne çıkaran, doğayı temel alan bir yapay zeka hayal ettik ve muazzam bir destek aldık. Google ve Nvidia büyük destekçimiz, dünyanın yapay zeka alanında öncü 2 büyük şirketi hayalimizi pozitif buldu ve WEF de bunun dünya liderlerine ulaşmasını sağladı. Hayalimiz dünyanın en gelişmiş, doğayı anlayan, etik olarak verilerle eğitilmiş ve okullarda, araştırmalarda, sanatta ve kültürde kullanılabilecek dünyanın en iyi yapay zekasını geliştirmek.”
Doğayı sevmek ve saymak ve doğanın fonksiyonu daha iyi anlamak için bilgiyi deneyime dönüştürecek bir müze hayal ettiklerini söyleyen Anadol, WEF’te birçok dünya lideri ve farklı iş alanlarındaki liderle aynı deneyimi yaşadıklarını anlattı.
Anadol, yapay zeka modellerinin genelde görsel, ses ve metinden oluştuğuna işaret ederek, “Burada Google ve Nvidia sayesinde dünyanın ilk çok deneyimli yapay zeka modelini oluşturduk, ses, metin ve görselin yanına kokuyu da ekledik. Burada dünyada ilk kez insanlar yapay zekanın ürettiği kokuyu da deneyimleme şansı elde ettiler. Önümüzdeki aylarda daha büyük sürprizlerimiz de var.” şeklinde konuştu.
Davos’ta sergilenen “Winds of Yawanawa” (Yawanawa Rüzgarları) eserinden de bahseden Anadol, Amazon ormanlarında yaşayan Yawanawa kabilesine destek amacıyla yaptıkları bir proje olduğunu söyledi.
Anadol, doğa konusundaki hassasiyetinin doğup büyüdüğü Türkiye’den geldiğine dikkati çekerek, ülkedeki tüm milli parklardan gelen verilerin bir araya getirip yapay zekaya kazandırılması için ne yapılabileceğini de konuştuklarını anlattı.
Bilgiye ulaşmanın çok kolay hale geldiğini vurgulayan Anadol, gençlere tavsiyelerine ilişkin bir soru üzerine, “Şu anda ulaşılamayacak açık kaynaklı bir veri, kod yok denecek kadar az. Bu alanda üretmek isteyen genç arkadaşlar son derece kolayca birçok bilgiye ulaşabilirler. Yeter ki soru sormayı bilelim, merakımızı hiç kaybetmeyelim.” dedi.